Çeşme’de covid-19 tedbirlerine uymadığı gerekçesiyle kapatılan tesisler hakkında, İzmir İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı vererek emsal bir karara imza attı.

Geçtiğimiz günlerde Çeşme’deki çok sayıda turistik tesisin Covid-19 tedbirlerine uyulmadığı gerekçesi ile kapatılması çok konuşulmuş, Çeşme Kaymakamı’nın da bu uygulamada geç kaldığı için İzmir merkeze alındığı basında dile getirilmişti. Söz konusu turistik işyeri kapatma kararının hukuka uygun olmadığını belirten Ankara Barosu avukatlarından Volkan Yolcu, İzmir İdare Mahkemesi’nin yürütmenin durdurulmasına karar verdiğini belirtti.

Av. Volkan Yolcu açıklamasında şunları söyledi “Hukuk devletinde suçta ve cezada kanunilik ilkesi vazgeçilmezdir. Bir idari makamın sadece ‘yerinde’ bulduğu için veya kamuoyunda bir beklenti karşılamak için kanuni dayanağı olmadan bir cezayı uygulaması mümkün değildir. Kaldı ki cezaların şahsiliği ilkesi gereği de, cezanın suçu işleyen kimseye yöneltilmesi gerekir. Kendi işletmesinde alması gereken tüm önlemleri almış ancak müşterilerin yeterli özeni göstermediği bir işletmenin, kanuni bir dayanağı olmaksızın kapatılması açıkça yasanın verdiği yetkinin aşılmasıdır. İlçe Hıfzısıhha Kurulu’nun böyle bir yetkisi olduğu bir an için kabul edilirse, vapurlardaki durum nedeniyle Şehir Hatları işletmelerinin, Türkiye’deki tüm semt pazarlarının, parkların, tüm AVM’lerin de kapatılması gerekir. Söz konusu plaj işletmesinin 15 gün süre ile kapatılması işleminin 1593 sayılı Kanun kapsamında yasal dayanağı bulunmamaktadır. Bu itibarla tesis edilen işlem baştan ve açıkça hukuka aykırıdır. İşyeri kapatma cezasının idari bir kararla verilebilmesi açıkça yasal bir dayanak olması, yasada gösterilen şartların oluşması, ilgililerin uyarılması ve belli bir süre verilmesi ile mümkündür. Söz konusu olayda işyeri kapatılmasına dayanak olarak gösterilen 1593 sayılı Kanun’da plaj işletmesinin kapatılmasına yönelik yasal bir dayanak bulunmamaktadır. Nitekim 31 Temmuz tarihinde yürürlüğe giren yasayla, işyeri kapatma cezasına ilişkin Vergi Usul Kanununun mükerrer 354. maddesi yürürlükten kaldırılmış, işyeri kapatılması cezası yasal dayanağını yitirmiş ve kanuni dayanağı kalmadığından belge düzenine uyulmadığı gerekçesi ile işyeri kapatılması imkanı kalmamıştır. Türk Ceza Kanunu’nun ikinci maddesinde ve Anayasanın otuz sekizinci maddesinde yer alan işlendiği zamanın kanununa göre cürüm veya kabahat sayılmayan fiilden dolayı kimseye ceza verilemez hükümlerinin de işaret ettiği üzere, 1593 sayılı Kanun’da işyerinin kapatılması cezası ile yaptırıma bağlanmamış bir fiilden dolayı idari bir kararla verilen işyeri kapatma cezası hukuka aykırıdır.

Özetle İlçe Hıfzıssıhha Kurulu kararı ile 1593 sayılı Kanun’da sayılan yaptırım, ceza ve önlemler mümkün iken 1593 sayılı Kanun’da yasal dayanağı bulunmayan, kanunda belirtilen işyerlerinden olmayan ve kanunda belirtilen şartları taşımayan işyerleri için ceza mahiyetindeki işyeri kapatma uygulaması açıkça hukuka aykırıdır”.

BHA; Yaşar ŞENYÜZ