“Sır bende” adlı romanından sonra “Ay Işığım” adlı romanı ile kitapseverlerle buluşan Özlem Binel üçleme olarak düşündüğü kitap serisine gösterilen yoğun ilgiden büyük bir mutluluk duyduğunu ifade etti.

“Sır bende” adlı romanından sonra “Ay Işığım” adlı romanı ile kitapseverlerle buluşan Özlem Binel üçleme olarak düşündüğü kitap serisine gösterilen yoğun ilgiden büyük bir mutluluk duyduğunu ifade etti.

Çok küçük yaşlardan itibaren yazmaya başlayan Özlem Binel henüz 13 yaşında iken ilk mansiyon ödülünü kazanırken öykü ve roman yazarlığı öncesinde metin yazarlığı yaparak yazarlık hayatına ciddi adımlarla giriş yaptı.

Yazmanın kendisi için su kadar aziz olduğunu ifade eden Özlem Binel, “Yazarken mutluyum. Tam, eksiksiz, kusursuz… İçimde noksanlığını hissettiğim ne varsa yazının başına oturunca devre dışı kalıyor. Bu hissin karşılığı yok” dedi.

Romanlarında Kurtuluş Savaşı’mızda Eşref’in Şeyhinin karısı Feride’ye duyguyu gerçek aşkı ve insan-ı kamil olma yolundaki gayretini anlatıyor. Çerkez kast sistemini, inancı, ilişkileri sorguluyor. Sırlar bir bir açılırken yerine yenileri ekleniyor. Sihir, kitabın içinde, büyü satırlarda, şarkılarla tamamlanıyor…

“Bu nehir romanda kendi gizemli, ruhani dünyamı oluşturdum. Bu ütopya önce şaşırtacak, aklı karıştıracak; ne demek istediğim ise sonlarına yaklaşınca anlaşılacak. Mistik yetilere sahip Şeyh Efendi ve kızı Leman, Çerkez Feride ve daha niceleri ile dillenen roman Osmanlının son yıllarından Cumhuriyete evrilen bir süreci anlatıyor.  Ben de anne tarafımdan Çerkezim ve çoğunluğun bilmediği Çerkez Kast Sistemine ilişkin de söylemek istediklerim var. Ki çoğunu ikinci kitapta yazdım. Tarihi bir aşk romanı da diyebiliriz Sırbende için. Ama kim hangi aşkı arıyorsa onu bulabileceği bir roman…

Sırbende ve Ayışığım aşk için, aşkla, aşka yazıldı. Ve içine şarkılar sırlandı. Ömrümün vazgeçilmezi sazlar, sözler var satırlarda. İçinden musiki damlayan cümleler iliştirdim kitaplarıma. Ve derin anlamlar, ince çığlıklar… Bulana aşk olsun.”

İstanbul / Beyaz Haber Ajansı (BHA)