Sırbistan’ın Sancak bölgesinin en önemli ve en büyük şehri olan Novi Pazar’da Siyasilerinsorumsuzlukları, korona pandemisine rağmen sürdürülen seçim kampanyası sağlık krizine dönüştü.
Sırbistan’ın Sancak bölgesinin en önemli ve en büyük şehri olan Novi Pazar’da Siyasilerin
sorumsuzlukları, korona pandemisine rağmen sürdürülen seçim kampanyası sağlık krizine dönüştü.
Novi Pazar’dan gelen bilgiler çok vahim. COVİD-19 nedeniyle ölümler artarken, sağlık hizmeti
neredeyse durma noktasına geldiği bölgede yaşayan Boşnaklardan geliyor.
Sancak Bölgesinde bulunan diğer kentlerde hastalanan diğer hastalarda bölgenin en büyük hastanesi
Novi Pazar’da olduğu için diğer hastalarda Novi Pazar Şehir hastanesine getiriliyor. Hastanenin
yetersiz imkanları ölümleri de peş peşe getiriyor.
Novi Pazar da bulunan hastanelerin yetersiz olduğu bilinmesine rağmen Sırp hükümeti dışarıdan
gelen yardımları engellemek için elinden gelen her şeyi yapıyor. Bosna Hersek’ten gelen Sağlık
yardımlarını ve Sağlıkçıları geri gönderdiği iddia ediliyor. Türkiye den gönderilen tıbbi malzemelerinde
hastanelerde kullanılmadığı gelen bilgiler arasında.
1992 – 1995 yılları arasında Sırpların, Boşnaklara uyguladığı soykırımın bir benzerini sağlık konusunda
mı gerçekleştirmek istiyor. Bölgeye yapılmak istenen yardımları kabul etmeyen Sırp hükümeti
Boşnaklara 2.ci Srebrenitsa yı COVİD-19 la mı yaşatmak istiyor.
Koronavirüs salgınının yeniden hortladığı bölgede sağlık kurumlarının yetersizliğinin yanında;
doktorundan hasta bakıcısına onlarca sağlık çalışanının virüse yakalanmış olması krizi adeta bir
felakete sürüklüyor.
2 ay önce Novi Pazar’a göstermelik tıbbi yardımları getirirken gövde gösterisi yapan Belgrad yönetimi, Boşnakları ölümle başbaşa bırakmış durumda. Artan vakalar, ağırlaşan hastalar, şifa dağıtmaktan çok
uzak hastaneler ve salgının pençesine düşmüş bir millet!
Sırplara kim dur diyecek.
Geçtiğimiz günlerde Boşnak Milli Meclisi Başkanı Jasmina Curiç’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yazdığı mektup ve ‘yardım edin’ çağrısına güçlü Türkiye’nin bir an önce ses vermesi ve Sırbistan devletinin
sırt çevirdiği Boşnak halkına sahip çıkmasını bekliyoruz. İnsanların sokaklarda, ambulanslarda ve
hastane koridorlarında son nefeslerini vermeye başladıkları yönünde gelen haberler inanılır gibi değil
ama ne yazık ki gerçek! Türkiyemizden beklentimiz Sancak Bölgesi’ni tıpkı ülkemizin 81 şehrinden biri
gibi görüp sahip çıkması ve Avrupa’nın orta yerindeki bu kabusa dur demesidir. Nasıl ki dedelerimiz
Çanakkale’de omuz omuza çarpışıp koyun koyuna şehit düştüyse, bugün Türkiye Cumhuriyeti’ne
yakışan Balkanlardan gelen bu çağrıya kayıtsız kalmamaktır. Yarın çok geç olabilir…
Sırbistan / BHA