Yolda dinlenmeye zorlayan sessiz tehlike!

tarafından
21
Yolda dinlenmeye zorlayan sessiz tehlike!

Modern çağın hareketsiz (sedanter) yaşantısında sinsice ilerleyen omurga kanalı daralması, genellikle 50 yaş üzerinde ortaya çıkarken, son yllarda yanlış yaşam alışkanlıklarının da etkisiyle görülme sıklığı hızla artıyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu “Hastalığın ilerlemesiyle birlikte kişinin ağrısız yürüyebilme süresi giderek kısalır. Bel ve bacak ağrılarınız sıklaştıysa ve yatak istirahatiyle geçmiyorsa mutlaka beyin ve sinir cerrahına başvurmanız gerekir. Çünkü sinir kayıplarının önlenmesi açısından erken teşhis çok büyük önem taşımaktadır” diyor. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu, omurga kanalı darlığına yönelik önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

Omurga kanalı darlığı ülkemizde son yıllarda hızla yaygınlaşmasına rağmen, hastalıkla ilgili toplumsal farkındalığın düşük olması tanı ve tedavide önemli gecikmelere yol açabiliyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu, tıp dilinde ‘lomber dar kanal’ denilen hastalığın genellikle 50 yaş sonrası ortaya çıktığını, en sık 60-70 yaşları arasında görüldüığünü belirterek “Sokakta yürürken yol kenarında durup, bel ve bacaklarındaki ağrıların geçmesini bekleyen ve bir süre dinlendikten sonra yoluna devam eden insanlara pek çoğumuz rastlamışızdır. Bu tablonun arka planında genellikle “lomber dar kanal” adı verilen omurga kanalı darlığı sorunu yatmaktadır.  Lomber dar kanal; omurganın içinde omurilik ve bacağa giden sinirlerin bulunduğu kanalın, kemik veya bağların kireçlenerek sinire ait alanı işgal etmesi neticesinde sinirlerin sıkışmasına yol açan bir hastalıktır. Bel ağrısından sonra başlayan, tek ya da iki taraflı bacak ağrıları belirtisiyle ortaya çıkan bu hastalık, doğumsal veya yaşlanma ile oluşabilmektedir. Eskiden sıklıkla ileri yaşlarda görülen bu hastalık günümüzde artık genç yaşlarda da görülmektedir” diyor. 

Yanlış yaşam alışkanlıkları neden olabiliyor!

Yaşa bağlı olarak omurgada kireçlenme gibi dejeneratif değişikliklerin omurga kanalını daraltarak bu hastalığa neden olabildiği gibi, yanlış yaşam alşıkanlıklarının da büyük rol oynadığını vurgulayan Prof. Dr. Çavuşoğlu sözlerine şöyle devam ediyor: “Pandemi sonrası maalesef uzun süre hareketsiz yaşam tarzı, bel ve karın kaslarının zayıflamasına yol açarken, bel omurgası üzerine binen yükü de artırdığından, omurga kanalı darlığının görülme sıklığı artmıştır. Kilolu olma, ağır kaldırma, ters hareket yapma gibi omurgayı yük altında bırakan etkenler sonucunda fıtıklaşma olmasa bile, zaman içerisinde bel eklemlerinde ve bağ dokularında kalınlaşmaya, kireçlenmeye ve kanal içinde sinirlerin sıkışmasına yol açmaktadır. “ 

 Bu belirtilerle kendini gösteriyor!

Omurga kanalı darlığının aralıklı topallama belirtisi verdiğini, özellikle uzun mesafe yürüme sonrasında hastanın bacaklarında karıncalanma ve ağrı hissettiğini belirten Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu, ağrısız yürüyebilme süresinin de giderek kısaldığını söylüyor. Ağrıların sıklaşması ve belirli süreli yatak istirahati ile geçmemesi durumunda mutlaka bir beyin ve sinir cerrahına başvurulması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Çavuşoğlu şöyle konuşuyor: “Kanal darlığının yaşlılık ile görülen şeklinde tabloya bel fıtıkları da eklenebilir. Bel fıtığı lomber dar kanal ile birleştiğinde daha fazla şikâyete neden olur ve ameliyatı erkene çekebilir. Bu nedenle bel ağrısından sonra başlayan, tek veya iki taraflı bacak ağrısı belirtisiyle ortaya çıkan bu hastalıkta erken teşhis normal yaşama bir an önce ve sağlıkla dönebilmek açısından çok önemlidir.”

Çok ciddi sorunlara neden olabiliyor!

Hastalığın tanı ve tedavisinin gecikmesi durumunda ağrı ile birlikte uyuşma, ağrının yayıldığı bacakta kuvvet kaybı, basının ilerlemesi durumunda ilgili adalelerde felç hatta hastanın idrarını ve dışkısını tutamama gibi sorunların ortaya çıkabildiğine dikkat çeken Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu “Beyin cerrahının görevi sinirde kayıplar olmadan önlem almaktır. Hastalık öyküsünün alınması ve fiziki muayenenin ardından çeşitli tetkikler istenebilir. Genellikle bel bölgesinde görülen ama sırt ve boyunda da etkili olabilen bu hastalığın teşhisinde MR altın standarttır. Ağrıya neden olan durumun lomber kanal darlığı olduğu tespit edildiği takdirde ameliyat planlanır. Cerrahinin amacı, omurga kanalında sinirlerin yer aldığı alanı genişletmektir” diyor. 

Ağır ameliyatlar yerine mikrocerrahi tekniği uygulanıyor!

Günümüzde tıp ve teknolojideki hızlı gelişmeler sayesinde ağır ameliyatlar yerine mikrocerrahi tekniği uygulanabildiğini belirten Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu “Son yıllarda minimal invaziv denilen yani dokuya hasarı en az seviyeye indiren yöntemle mevcut şikâyetler giderilmektedir. Mikrocerrahi tekniği ile lomber dar kanal ameliyatlarında alınan sonuçlar son derece yüz güldürücüdür. Bu ameliyat tekniğini yaşlıların çok korktukları diğer ameliyat tekniklerine oranla; kanamanın az olması, kısa sürede sosyal yaşantısına dönüş imkânı sağlaması ve ameliyat konforu nedeni ile özelikle öneriyoruz” diyor. Bu ameliyat sayesinde korse takılması ve vida konması gibi hastaya ek külfet getirecek riskli ameliyat tekniklerinden kaçınılmış olunduğunu belirten Prof. Dr. Çavuşoğlu sözlerine şöyle devam ediyor: “Kanal darlığının durumuna göre 2-4 saat süren bu ameliyattan 3 saat sonra hasta yürütülür. İstenildiği takdirde hasta ameliyattan 5 saat sonra taburcu dahi olabilir. Dikiş yoktur, 2 gün sonra pansuman çıkarılıp banyo yapılabilir. Ameliyat sonrası hastanın oturması yürümesi, merdiven inip çıkması serbesttir ancak hastalarımıza iki hafta süresince her seferinde 20 dakikadan uzun oturmamalarını önermekteyiz. Ameliyattan 15 gün sonra da jimnastik programı başlanır. “

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı